Kıl çadırlar neden tercih edilmeli?

Bilindiği üzere çadır; kıldan imal edilen asırlardır biz Yörüklerin evi -barkı olmuş muhteşem bir yapıdır. Muhteşem bir yapıdır zira; dünya üzerinde çadırdan devlet kurabilme yeteneğine sahip tek millet Türk Milletidir. Kıl Çadır; öyle herkesin bildiği gibi öylesine bir malzeme değildir.
O ki, devletini devesinin sırtında taşıyabilme becerisin gösteren bir milletin yurdudur.Kıl Çadır, Yörüğün ne kadar zeki, güvenilir, kanaatkar, çevreci , barışçıl ve insancıl olduğunun bir ispatıdır.Öncelikle çadırda kullanılan malzemelerden bahsetmek istiyorum Çadır: adından da anlaşılacağı gibi yapının çatısını teşkil eder. Aslında tamamına çadır denilmektedir. Ancak parça itibariyle çatısı çadır olarak ifade edilmektedir. Malzemesi kara keçilerin kılının; kırkılması, taranması , eğrilmesi, dokunması ve yine kıldan yapılan iplerle dikilmesi sonucunda elde edilen bir üründür.
Yörük Çadırı; öncelikle kırkılan kıllar taranır, pisliklerinden arındırılır. Kirmanlarda eğrilen kıllar ip haline getirilip çiftlenir buna Goğşama denir. Goğşanmış ipler Istarlarda dokunur. Çul haline gelen ürün bir ucundan yere ağaç kazıklarla tutturulur, diğer ucundan da kuvvetlice asılınarak bir kişi tarafından dövülerek hepsinin uzunluğu bir ayara getirildikten sonra, 20cm uzunluğunda çuvaldız denilen aletlerle, 65 cm eninde ve istenilen uzunlukta üretilen çullardan, (genellikle 5 Metre) tek sayılar halinde (5-7-9 kanat) gibi yan yana getirilerek ve yine tek sayılar halinde (5-7-9 metre uzunlukta) özel bir teknikle dikilmektedirler. Kanatlar birbirleriyle birleştirildikten sonra, 20 cm genişliğinde kuşak adı verilen ve çadıra dikey olarak dikilen her ucuna da elcek adı verilen çatal fakat sağlam bir ağaçtan yapılan kuşaklara sabitlenmiş parçalar vardır. Bu ağaçlara da yaklaşık 10 metre uzunluğunda yine kıldan yapılmış adına örme denilen saç örüğü şeklinde örülmüş iplerle(iplerin elceklere bağlanma şeklide çok özeldir gevşetmek ve sıkıştırmak için özel bir yöntem uygulanmaktadır) tutturulan çadır, adına bastırık denilen pıynar meşesi yada ardıç dallarının çatal bölgesinden bağlanarak üzerlerinin de ağırca bir taşla sabitlenmektedir. Standart çadırda 8 bağ bulunur yanlardakine böğür bağı öndekine ön bağ arkadakine arka bağ, dört köşedekine de yan bağlar denir. Direkler olarak ta; söğen denilen ardıç dalarından yapılmış yaklaşık 2,5 metre uzunluğunda ağaçlarla, 25×35 cm boyutlarında çanak denilen ağaçtan oyulmuş (çadırın yırtılmasını önlemek için) bir düzeneğin içine yerleştirilerek ayakta durması sağlanmaktadır. Her çadırın ön ve arka kısımlarına kuşaklardan birer tane dikilir ki bunlara siyeç denir. Çadırdan akan yağmurun çadırın sitillerine değmesi önlenir. Çadır yanlarına sitil denilen çadırın enine ve uzunluğuna göre boyutları değişen iki çulun yan yana getirilmesi ile meydana gelen çadırda duvar vazifesi gören ve 25 cm uzunluğundaki ağaç çivilerle tutturulan malzemelerle örtülür. Her çadırda kırk pencere olur ve bu pencerelere delik denir. Burada belirtmekte fayda var çadırın dikiş tekniği, kuşakların dikiş tekniği , siyeçlerin dikiş tekniği ve çulların dikiş tekniği farklı farklıdır ve önem arzetmektedir.Buraya kadar bir çadırın hangi malzemeler kullanılarak ve ne isimler verildiğinden bahsettik. Önemli olanı bu işin mantığındadır. Çadırın kapısı kesinlikle sağ taraftandır. Sağ uğurdur. Sağ selamettir. Sağ berekettir Türk Toplumunda. Çadırın kapısına kesinlikle kilit olmaz.Çadır yapısı ve kuruluşu itibariyle içerisine kesinlikle su almaz en şiddetli yağmur bile üzerinden kayarak akar gider.Ve yine Yörük Çadırı yapısı itibariyle içine çocuklarımız için beşik kurulabilen tek yapıdır. Ayrıca Yörük Çadırı Kışın sıcak yazın ise inadına çok soğuk olur. Aslında fizik kuralına aykırı bir durumdur ancak bu da tabiatın bir gerçeği.