
Kara Çadır (kıl çadır-yörük çadırı) Kurulmasının En Kapsamlı Anlatımı
Bu yazıda anlatılan Karaçadır 1970 yılının Eylül ayında, Anamas dağlarında Yörükler arasında araştırmalar yapan (Uğur Yüksel- Ersu Pekin-Necati Onat-Erdal Küpeli – Osman Kademoğlu) ekibinin ortak çabaları ile derlenmiştir.
![]() |
kara çadır içinde |
Anadolu’nun çeşitli yörelerinde kullanılan karaçadırlar bölgelere ve aşiretlerin geleneklerine göre farklılıklar gösterir. Bazı yörük aşiretleri, 5 – 7 – 9 veya daha çok sayıda direkler üzerine kurulan oturma ve yatma yerleri ayrı ayrı bölüklü olabilen çok direkli karaçadırlarda yaşarken, diğer bir kısım yörüklerin üç direkli ve tek mekânlı karaçadırlarda oturduklarını görüyoruz.
Konu; karaçadırın tarihçesi, yapısı, kuruluşu, karaçadırla ilgili efsaneler ve halk hikâyeleri, karaçadır etrafında dönen düğün, evlenme, yas, ölüm, doğum adetleri, karaçadır üzerine yakılan türküler, karaçadıra asılan nazarlık ve tılsımlar, karaçadırla ilgili diğer adet ve inanışlar olmak üzere çok geniş olarak ele alınabilir.
Bu yazıda, İsparta’nın Anamas yaylalarında Karağıboğazı, Sayacak, Çobankayası, Sultanoluğu, Köklü, Sarıalan, Pınarbaşı mevkilerinde ve Karakoyunlu, Sarıabalı, Haytalar, Kosatlı (Akkoyunlu), Ötkünlü ve Sarıkeçili aşiretlerine mensup yörükler arasında 1970 yılı Eylül ayında yaptığımız araştırmalarda derlenmiş olan Uç direkli karaçadırın yapışım, kuruluşunu ve içinin döşenmesini anlatıyorum. Karaçadırı karayün veya kıldan dokunmuş yörük evi olarak tanımlayabiliriz. Karaçadır deve, keçi ve koyun kılından dokunur. Karaçadırın dokuma türüne çul denir. Çulun dokuma aralıkları, yani gözeneklerini yün ipliklerin üzerindeki uzantı kıllar kısmen kapatarak yağmur, kar, toz gibi unsurların çadırın içine girmesini önler.
Karaçadır üç kısımdan meydana geliyor.
a.Çadır : Karaçadırın, çadır adı verilen ana örtüsü 7 kanattan meydana geliyor. 50-70 cm. eninde olan bu kanatlar çulhalıkta dokunur. Kanatların boyları yapılacak olan çadırın büyüklüğüne göre tayin edilir. 7 kanat yan yana getirilerek birbirine dikilir. 7 kanat çadır örtüsünün tam ortasına gelen dördüncü kanat, diğer kanatlardan biraz daha uzun dokunur. Böylelikle çadır kurulduğu zaman yan direkler hizasında 40-50 cm. boyunda üçgen biçimli uzantılar elde edilir. Bu uzantılar epişik adı verilen baş açıklıklarının (bunlara karaçadırın pencereleri de diyebiliriz) üstünü örter. Çadırın üzerinde, orta direğin kaldıracağı yere gelen orta kısımda orta kolan, yan direklerin kaldıracağı yerlere gelen kenarlarda yan kolanlar yer alır. Çadır kolanları 7 kanat çadıra enine doğrultuda dikilerek tutturulurlar. 15 cm. eninde olan bu kolanlar yine karayün veya kıldan dokunmuşlardır. Bu kolanlar aynı zamanda direklerin çadır üzerine basacağı yerlerde direklerin itmesi ile zorlanacak olan çadır dokumasını takviye etmiş oluyorlar. 7 kanat çadırın sona erdiği uç kısımlarında 15-25 cm. boyunda püsküller bulunur. Bunlar çadırın süsleridir. Çadırın ön, arka ve yan taraflarını örten dokumalara sitil adı verilir. Veya bu parçalara çadır eteği de denir. Sitil çadıra göre daha seyrek bir dokumadır. Yine çul tekniğinde dokunur. Karaçadırın ön ve arka taraflarını örten sitiller tek parça dokumalardır. Bunlara gergi sitili denir. Yan sitiller ise iki parçalı ve üçgen biçimlidirler.
b. Direkler – Çanaklar : Karaçadırı ayakta tutacak olan taşıyıcı sistem direkler, çadır çanakları, bakaralar ve bağlardan meydana gelir. Orta direk ve yan direkler gürgen, meşe, ardıç ağacından yapılır. Direkler doğrudan doğruya toprak zemine oturur ve dikilerek çadır tavanını kaldırırlar. Direklerin üzerinde fener, kandil, nazarlık, süs eşyası gibi küçük eşyaların asılabilmesi için askılar bulunabilir. Direkler toprağa oturan tabandan başlayarak yukarıdaki uç kısmına doğru incelirler. Ortalama çapı 7 – 9 cm. dir. Orta direk yan direklerden biraz daha uzun boyludur. Ortadireğin boyu yaklaşık olarak mm Karaçadırın kuruluş evrelerinden görünüşler 200-230 cm. dir. Bu rakamlar aynı zamanda çadır tavanımn yüksekliğini ifade eder. Direkler ve özellikle orta direk bazı çadırlarda oyma motifler veya süslü kesmelerle şekillendirilir. Direk yapılan ağacın çok sağlam kuru ve düzgün olması gereklidir. Çadır çanağı, sekiz doğrultuda gerilen çadır örtüsü üzerine, direklerden gelen zorlayıcı kuvveti daha geniş bir satha yaymak ve böylece çadır dokumasının direkler tarafından zorlanmasını, delinmesini önlemek için yapılmış ağaç elemanlardır. Çanağın bir yüzünde direğin tepesine oturabilmesi için oyuk bir yuva bulunur. Çanaklar çadır bezini tutar ve kaymasını önler. Kestane, şimşir, ardıç gibi ağaçlardan yapılan çanakların üzerinde direk yuvasının iki yam çeşitli oyma motiflerle, çaprazlarla, zikzaklı su motifleri ile süslenir. Bu süslerin anlamları var mıdır, varsa nelerdir, yörük aşiretlerine, oymaklara, obalara yahut ailelere ait bir takım işaretler midir ? Semboller midir? Bu konu başlıbaşına araştırılmaya değer. Karaçadırm direkleri ve çadır çanakları çadırın içinde yanan ocağın isinden zamanla kararır ve kara bir renk alırlar.
c . Bakaralar ve Bağlar : 7 kanat çadırın iki başında ve ortasında yer alan çadır kolanlarının uzantıları uç kısımlarında birer halka teşkil eden iki bağ ile sona erer. Bu halka bağlara bakara adı verilen yay biçimli ahşaplar geçirilir. Bakaranın ürerinde çadır bağlarının oturması için açılmış yuvalar bulunur. Epişik bağları veya baş bağları adı verilen bu bağlar bakarının iki başındaki yuvalara otururlar. Bakaralar gürgen, meşe, ardıç ağaçlarından yapılır. Bakara çadır ile, çadırı toprağa çakılı kazıklara bağlayan gergin bağlar arasında bir mafsal görevi taşır. Anamas yörüklerinde Tasladığımız bazı karaçadırlarda ahşap bakaraların yerine yuvarlak bükümlü üzengi demirlerinin de kullanıldığını gördük. Çadırı kazıklara bağlayan bağlar saç örgüsü kıl urgan veya kolanlardır. Bazı çadırlarda bunların yerine zencir veya kendir urgan da kullanılıyor. Karaçadırm bağları ard bağı, ön bağı, yan bağı ve öksüz bağ diye adlandırılıyor. Bu bağlar çatal çubuklarla yükseltilerek, çadırın iki başında, ön ve arka yüzlerin ortasında yer alan çadır pencerelerinin veya asıl adı ile tütsü deliklerinin daima açık tutulması temin ediliyor. Çadır bağları bazan kazıklar yerine budanmış ağaç dallarına bağlanır. Bu dallar üzerine ağır taşlar konularak toprağa bastırılır. Direkler ve bağlar çadırın ayakta durmasını sağlayan statik sistemi meydana getirirler. Ancak bu sistem esnek bir kuruluştur. Rüzgarda, fırtınada veya insan eliyle salınabilir. Karaçadırm esnek bir taşıyıcı sistem üzerine kurulmuş olması yaylanın rüzgarlı tabiatına daha kolay karşı koymasını temin ediyor.
KARAÇADIRIN KURULUŞU
Yörük kervanı konaklama yerine gelir. Develer çöker, yükler yıkılır. Çadır kurulacak yerin çalı çırpısı, taşı toprağı temizlenir. Önce 7 kanat çadır açılır yere serilir. Burkulmuş, dönmüş bakaralar, bağlar düzeltilir, düğümler kontrol edilir. Çadır bağları, çadırın ne kadar yükseleceği dikkate alınarak ve çadır ayağa kalkınca bütün bağlar gergin duruma gelecek bir uzaklıkta kazıklara veya üzerine taşlar yan bağ uç kolanı bakara kendir urganı öksüz bağ yan sitil 2 kanat yan bağ bakara uç kolam orta direk su kırbası toprak zemin su tuluğu A su kabağı ocak taş duvar İç çevreyi dış koşullardan korumakta da kullanılan yüklük doğru yönelen yağmur sularının, içe. i girmeden sitiller üzerine ve oradan da toprağa akıp gitmesini temin eder. Ön, arka ve gergi sitillerinin yani çadır eteklerinin toprağa serilen uçları taşlarla bastırılarak tespit edilir. Çadırla ilgili literatürde adı geçen ve tariflere göre çadır eteklerinin uçlarına eklenmesi gereken çadır tozluğuna, Anamas yaylalarındaki araştırmalarımızda biz rastlamadık. Artık bütün parçaları takılmış olan çadırın ön gergi sitilinin bir başı açık bırakılır. Burası çadırın giriş kapısı olur. Şimdi çadır kurulmuş durumdadır. İçi döşenerek oturulur.
KARAÇADIRIN DÖŞENMESİ
Karaçadırm dokusu içeriden bakınca dışarıyı gösteren bir dokudur. Bu özellik çadırın içinde oturanların görüş ufkunu genişletir ve iç açıcı bir etki temin eder. Çadırın iki başında ve yan direkler hizasında bulunan pencere gibi açıklıklara epişik adı verilir. Epişikler çadırın havalandırmasını sağlar.
Ayrıca yemek pişirilirken veya ısınmak için ateş yakılmışken tüten duman bu açıklıklardan dışarı çıktığı için bunlara tiitsü deliği de denir. Karaçadırm zeminine, en alta hasırlar serilir. Hasırların üzerine keçeler yayılır. Yörük keçelerinde keçeyi yapan aşiretin hayvanları ne reni; ise o reni; hakim olur. Eski bir geleneğe göre bugün bile karakoyun besleyen Karakoyunlu aşiretinin keçelerinde kara rengin ağır bastığı görülüyor. Akkoyunlu aşiretinde ise yapılan keçelere ak keçe deniyor ve bunlar ak yünden yapılıyorlar. Karaçadırm zeminine yayılan keçeler toprağın rutubetinin içeri geçmesini önlüyorlar. Keçelerin üzerine minder ve yastıklar atılarak oturmalık tabir edilen oturma köşeleri meydana getirilir. Çadırın bir tarafına yörük yaşayışının en önemli ve ayrılmaz bir parçası olan çuvallar dizilirler. Çuvallar içlerinde bulunan eşyanın çeşidine göre erzak çuvalları, un çuvalları, esvap çuvalları gibi isimler alırlar. Yörük kadını hangi çuvalın içinde ne bulunduğunu çuvalın üzerindeki motiflere (yöriik tabiri ile yanışına) bakarak anlar. Bu çuvallara genel olarak ala çuvallar denir. Ayrıca her birinin isimleri vardır. Alyanak, göklü, mümüş, kamburun, un çuvalı, tırıl çuval, kıl çuval, kırkbııdak, küflen, kılala, toplu çuval gibi isimler taşırlar. Çuvallar karaçadırm genellikle hakim serin yayla rüzgarına döniik olan tarafına sıralanırlar. Böylece çadırı soğuk hava etkilerine karşı da korumuş olurlar. Bazı çadırlarda çuvallar ortadirek hizasından çadırın iç mekânım ikiye bölecek şekilde yerleştirilir. Bu sayede çadırın içinde iki ayrı yatma bölümü elde edilmiş olur. Çadırın diğer bir varanda heybe, su tuluğu, deri yayık, kap kaçak gibi eşyalar bırakılır. Ocak bir kaç taşın çevrelediği bir küçük ateş yakma veridir. Genellikle kapının yanında ver alır. Yataklar yüklük veya yatmalık adı verilen bir köşeye üst üste yığılır. Yüklüğün üzeri ihram veya kilimle örtülür. Çadırın içi yörük kilimleri ile döşenerek renklendirilir. Yemek için, yerdeki keçenin üstüne sofra yayılır, etrafına çevre olup oturulur. Baş bağları (epişik) ve bakara Eski bir inanca göre ortadireğe veya çadırın kapısına asılacak olan tılsım ya da nazarlık yörük evini kötülüklere karşı koruyacaktır. Dokuma tezgahı konularak bastırılmış dallara bağlanır. Önce orta direk çanağı ile birlikte yere serili çadır örtüsünün altında verine getirilir ve kaldırılır. Bu durumda yerden biraz kalkmış olan çadırın altında, yine çanakları ile birlikte yan direkler yerlerine getirilir. Üç direk birlikte dikilerek çadır ayağa kaldırılır. Bu sırada bağlar gerilmiş olur. Artık ayakta duran çadırın arka sitili ağaç iğnelerle veya bir ucu halka şeklinde kıvrılmış demir millerle tutturulur. Arkası örtülmüş olan karaçadırm içine yataklar, çuvallar gibi taşınması güç olan büyük eşyalar yerleştirilir. Daha sonra ön ve yan sitiller yine ağaç iğnelerle veya demir millerle çadıra iğnelenerek tutturulur. Çamdan yontulmuş olan ağaç iğneler 40-50 cm aralıklarla iğnelenir. 7 kanat çadır örtüsünün püsküllü uçları, gergi sitillerinin ve yan sitillerin üzerine sarkıtılarak serbest bırakılır. Çadırın sitiller üzerinde 10-15 cm. lik bu uzantılarına siğeç denir. Siğeç, çadırın direklerle yükseltilen tepe kısmından alçak yanlarına.
Leave a Reply