Otağ Tip Çadırları Kıl Çadır (Yörük Çadırı) ile İnşa Etmek Mümkün

Otağ çadırları bir çok mekanda görmeniz mümkün. Otağ çadırları değişik malzemelerle yapılabiliyor. Genellikle kafe restoran gibi mekanların bahçelerinde karşılaşabileceğiniz otağ çadırlarını biz keçi kılından yapılmış yörük çadırlarımız ile inşa ediyoruz. Otağ çadırların en büyük özelliği gösterişli ve eskiye ait bir görüntü sunması. Tarihimizi ve kültürümüzü yansıtan bir görünüme sahip olan bu çadırlar otantik bir mekan yaratmanıza imkan sağlayacaktır. Peki kıl çadır ile yaptığımız otağ çadırların avantajları neler? İşte onlardan bazıları:

  • Kıl çadırdan yapılan otağ çadırları, otantik bir ortam yaratır.
  • Bu Çadırlar ister yazın ister kışın kullanılabilir.
  • Kıl çadırlar yanmaya karşı dayanıklıdır.
  • Keçi kıl çadırı tek kat olarak kurulursa, içerisi hava alır.
  • Kurulan çadırlar uzun süre dayanıklılığını korur.
  • Kafe ve restoran dekorasyonu için çok uygundur.
  • Fiyatları çoğu çadır sistemine göre hesaplıdır.


Bazı otağ tip yörük çadırları örnekleri:

Çadırlarımızın yapılışı ile ilgili bir videoyu da burada izleyebilirsiniz. 


İlginiz için teşekkürler.İyi günler.



Kafe ve Restoran Dekorasyon Fikirleri – Çadır Modelleri

Bir kafeniz veya restoranınız mı var? Eğer cevabınız evet ise bu yazımızı mutlaka okuyun. Size kendi yaptığımız çadırların mekanızı nasıl güzelleştirdiğiniz anlatmaya çalışacağız.

Osmanlı Yörük Çadırı olarak keçi kılından imal edilmiş çadırların dekorasyon ve kurulumunu yapmaktayız. Keçi kılı çadırı hiç duymadıysanız sitemizi biraz inceleyerek kıl çadırının özelliklerini ve farklılığını görebilirsiniz. Keçi kılı birçok amaçla kullanılmaktadır. Bunlardan en çok kullanılanı çadır yapımıdır. Kafe ve restoranlar için kıl çadır vazgeçilmez bir dikkat çekici unsur haline gelmiştir. Mekanınıza nostaljik ve otantik bir görünüm vermek için keçi kılı çadırı kullanabilirsiniz. Bilgi almak için bizi çekinmeden arayabilirsiniz. Mekanlarınızı birlikte güzelleştirelim.

Osmanlı Yörük Çadırı olarak size en iyi hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Kıl çadırdan yapılmış kafe örneklerimizi aşağıdaki linklerden inceleyebilirsiniz. Çoğu işletme sahibi firmamızı tercih ederek bizleri onurlandırmışlardır. Onlar yapılan işten memnun kaldılar, biz de yaptığımız her işte önce güven ve kalite ilkesiyle hareket ettik ve müşterilerimizi memnun etmeye gayret gösterdik. Kıl çadırdan kafeler ve restoranlar yaptık. Park ve bahçeleri kaliteli çadırlarımızla süsledik. Herkesin beğendiği ferah ortamlar yaratmak için elimizden geleni yaptık. İşletme mekanı sahiplerinin desteği ve fikirleriyle oluşturduğumuz ortamlardaki müşterilerin güler yüzü bizim en büyük kazancımız oldu. Bize destek olan ve kıl çadır yapımında bizi tercih eden tüm değerli müşterilerimize selam eder, işlerinde bol kazançlar dileriz. Hayırlı günler.

Kıl Çadır ve Yörük Çadırı ile Yapılmış Kafe ve Restoran Örnekleri

otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırı
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırları
otağ yörük çadırı
otağ yörük çadırları

 

kıl çadırlar

Binlerce Yörük Almadüzü Şöleninde Bir Araya Geldi

Binlerce Yörük Almadüzü Şöleninde Bir Araya Geldi

Bu yıl 2. düzenlenen Almadüzü Kuruçeşme Yörük Şöleninde çevre il ve ilçelerden gelen binlerce Yörük bir araya geldi.

Akkeçili Yörükleri Kültür Koruma ve Yaşatma Derneği ile Akkeçili Köy Muhtarlığının birlikte düzenlemiş olduğu şölende başta Vali Memduh Oğuz ve eşi Canan Oğuz olmak üzere, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğulu ve eşi Ayşe İbicioğlu, Senirkent Kaymakamı Ali Yılmaz, Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Ana Dalı Bilim Başkanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül ve eşi Gülten Bülbül, Toroslar Yörük ve Türkmen Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Küçükyaman Yörükleri yalnız bırakmadı.

Vali Memduh Oğuz eşi ile birlikte Şölen alanında bulunan çadırları tek tek ziyaret ederek vatandaşlar ile sohbet ettiler ve kendilerine ikram edilen Yörük ayranından içtiler. Özellikle çocuk ve bebeklerle ilgilenen Vali Oğuz, herkesin çocuğuyla, torunuyla huzurlu, sağlıklı ve mutlu olması temennisinde bulundu.

Şenliğin Tertip Komite Başkanı Şükrü İbişoğlu ve Akkeçili Köyü Muhtarı İsa Akkeçili vatandaşların katkıları ile böyle bir etkinlik düzenlediklerini belirttiler.

Şölene çevre il ve ilçelerden çok sayıda Yörüğün katıldığını belirten Toroslar Yörük ve Türkmen Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Küçükyaman birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Küçükyaman konuşmasında; “Bizler boynumuza taktığımız ve ‘Keyfiye’ dediğimiz canlı renklerden oluşan bu boyun atkısının renklerinin her birinin ayrı manası vardır. Burada bulunan kırmızı renk bayrağımızın simgesi, yeşil renk elhamdülillah Müslümanlığınızın simgesi, sarı renk bolluk, bereket ve hasadın simgesi, mor renk hoşgörünün ve iyi niyetin simgesi, beyaz renk ise Yörüklerin temiz olduğunun simgesidir. Ama maalesef bir takım bölücü örgütler bunun birkaç rengini sahiplendiler, kesinlikle ‘Ebem Kuşağı’ dediğimiz gökkuşağının bu renkleri Türklerin, Yörüklerin ve Türkmenlerin doğal renkleridir.

Biz Yörükler ve Türkmenler bölücü değil kucaklayıcıyız. Ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar Hazreti Mevlana ‘Gel Ne Olursan Gel’ diyor, ben de buna haddim olmayarak şunu ekledim; bizim Yörük çadırının kapısı da yok…” dedi.

Yörük Kültürünün milli kültürümüz olduğunu belirten Vali Memduh Oğuz, 2 bin yıldır yaşatılan bu kültürün bozulmadan devam ettirilmesinin memnuniyet verici olduğunu kaydetti.

Vali Oğuz; “Yörük kültürü adeta bir insanlık laboratuarı gibidir”

Vali Oğuz; “Bu bizim devletimizin ve milletimizin kültürü, bu bakımdan bunun yaşatılıyor olması büyük memnuniyet veriyor. Ayrıca burada milli varlığımız ve milli benliğimizi samimiyetle ve içitenlikle bir kere daha olduğu gibi görebilme şansı buluyoruz. Yani Yörük şöleninin bir başka görevi de, dünyaya insanlığı öğreten bir laboratuar gibi olmasıdır. Burada günümüzün hastalığı olan kadına şiddet asla yoktur… Kadın ve erkek eşit statüdedir, hatta ve hatta burada kadının toplumu yönlendirici bir görevi vardır” dedi.

Kendilerine Akkoyunlu-Karakoyunlu, Akkeçil-Karakeçili dediğimiz bir medeniyette küçükbaş hayvancılığın yok edilmeyle yüz yüze geldiğini belirten Vali Oğuz, Yörükler ile piknik yapan normal bir vatandaşın Ormana bakış tarzının aynı olmadığını belirtti.

Vali Oğuz;”Yörük Ormana evi olarak bakar ve ona göre korur”

Vali Oğuz; “Biz bu kültürün bir parçası olan küçükbaş hayvancılığı yok etmişiz. Nerdeyse keçi yok denecek kadar azalmış Ama 611 sayılı kanunla birlikte büyük bir devrim meydana geldi ve bu konuda bir iyileştirme sağlanmış. Bu konuda mevcut hükümetimize teşekkür ediyoruz, çünkü bizim medeniyetimizin ayrılmaz bir parçası olan küçükbaş hayvancılık yeniden eski günlerine doğru gitmekte. Buna örnek olarak Isparta’da 2011 yılında küçükbaş hayvancılıkta yaşanan % 25’lik artışı gösterebiliriz.

Piknik yapan normal bir vatandaşın Ormana bakışı farklıdır, Yörüğün Ormana bakışı farklıdır. Yörük burada gelir ateşini yakar, yemeğini pişirir ama hiçbir Yörük Obasında orman yangını çıkmamıştır. Yörük ateşini söndürür, etkisiz hale getirir ve ondan sonra gider, işi tesadüfe falan bırakmaz. Burası adeta onun evi gibidir ve ekmek kapısıdır. Dolayısıyla vatandaşlar burayı bir piknik alanı gibi görürlerse çok yanılırlar. Burası bir piknik alanı değil, burası bir yaşama biçimidir” dedi.

Şölene Vali Oğuz sazıyla, SDÜ Rektörü İbicioğlu ise sesiyle renk katarken, halkoyunları ekipleri tarafından bir birinden güzel gösteriler sunuldu. Kendisini televizyon programlarından tanıdığımız üç telin ustası Hayri Dev ise seslendirdiği biri birinden güzel türkülerle şölene ayrı bir renk kattı.

kaynak: haberler.com

16. Yörük-Türkmen Kültür Şöleni 15 Haziran’da Akşehir’de

16. Yörük-Türkmen Kültür Şöleni 15 Haziran’da Akşehir’de başlıyor. 

 Akyör-Der Başkanı Mehmet Yaşar Örs, bir restoranda düzenlediği basın toplantısında, 15 Haziran’da gerçekleştirilecek şölen programının içeriği hakkında bilgi verdi.

 Bu sene şölene Avrupa’dan da katılımın olacağını ifade eden Örs, Avrupa Birliği Projesi kapsamında ilk defa Kültür Şöleni’ne 6 ülkeden gelecek katılımcılar için 3 ayrı çadırın hazırlanacağını belirtti. Örs, programı düzenleme amaçlarının yörük kültürünü dünyaya tanıtmak olduğunu ifade etti. “Kuş gibi uçmayı, balık gibi yüzmeyi biliyoruz ama kardeş gibi yaşamayı bilmiyoruz” diyen Örs, “Bizim tek amacımız kültürümüzü gelecek kuşaklara olduğu gibi aktarmaktır” dedi. Türk Halk Müziği’nin ünlü simalarının da sahne alacağı şölen 15-17 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Bizi Arayın