kıl çadırlar

Yörük Çocuğu Olmak Nasıl

Anadolu’nun bin yıllık efsanesi Yörüklerin son temsilcileri olan Sarıkeçililerin çocukları da anne ve babaları gibi zor şartlar altında yaşamlarını sürdürüyor.

Yaz mevsimini Konya ve Karaman yaylalarında geçiren, kışın ise sahil kesimlerine inen Sarıkeçili Yörüklerinin çocukları, eğitimlerine güç şartlar altında devam etmek zorunda kalıyor.

Sarıkeçili göçebe Yörükleri temsilcisi İbrahim Yagal, her türlü zorlukları sırtlayarak, geçim kaynakları olan at, eşek ve keçileriyle sahiller ve yaylalar arasında mekik dokuyan Yörüklerin hava şartları elvermesi durumunda nisan ayı sonunda yazı geçirecekleri Karaman ve Konya yaylalarına gitmeye başlayacağını kaydetti.

Konargöçer yaşamaktan dolayı büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Yagal, keçilerin yolculuğu esnasında konaklamadaki yatak, yiyecek ve zaruri ihtiyaçlarını giderecek eşyaların deve, at ve eşeksırtında, diğer eşyaların ise araçlarda götürüldüğünü belirtti.

Yeşilovacık Beldesi dağlık alanından merkeze 4 kilometre mesafede yaşayan Sarıkeçili Yörüklerinin çocukları da zorlu yaşam şartlarında, tüm imkânsızlıklara rağmen kara çadırda yaşıyorlar.

Okula gitmek için dağlık arazideki kıl çadırdan çıkıp yaklaşık 4 kilometre yürümenin kendisini çok yorduğunu anlatan Samet Gök, “Yağmurda, çamurda çok zor oluyor. Ancak okumayı çok istediğim için bu zorluğa katlanıyorum” dedi.

kıl çadırlar

Eksi Kırk Derecede Kıl Çadırında Hayat

Moğolistan’ın uçsuz bucaksız bozkırlarında hava sıcaklığının eksi 40’lara kadar düştüğü çetin kış şartlarında keçeden yapılan çadırlarda yaşamını sürdüren aileler, her şeye rağmen hayata gülümsemeyi başarıyor. Geçen yıl ağır kış şartları nedeniyle milyonlarca hayvanın telef olduğu belirtilen Moğolistan’da en önemli geçim kaynağını hayvancılık oluşturuyor. Hayvanlarını rahat otlatmak isteyen ve kent merkezlerinde evleri bulunmayan vatandaşlar, göçebe bir hayat sürüyor.

Kent merkezlerinde hava sıcaklığının eksi 40 derecenin altına kadar düştüğü sert hava koşullarında uçsuz bucaksız bozkırlarda hayatlarını sürdürmeye çalışan göçebe aileler, keçeden yapılan çadırlarda oturuyor. Genellikle su ve otlak çevresinde kurulan çadırların büyüklerinde 20, küçüklerinde ise 10 kişi kalabiliyor. Söğüt direkler, sık ve kalın dokunmuş bez, kıl dokuma ve keçe gibi malzemelerden oluşan çadırların içini aileler, çeşitli renklerle süslüyor. Resimler ve diğer süs eşyalarının bulunduğu, bölgeye özgü sobalar ile ısıtılan çadırların en büyük özelliği ise hava dolaşımı ve ışık almasının çok kolay olması… İçerisini kışın sıcak, yazın ise serin tutan çadırların, olumsuz hava koşullarına karşı oldukça dayanıklı olduğu bildirildi. Çadırlar, kolayca sökülüp, taşınabiliyor. ZOR ŞARTLARDA BİLE ÇOCUKLARINI OKUTMUŞLAR Kimse Yok Mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile ülkedeki Türk okullarının yetkilileri sayesinde bozkırın ortasında kurdukları çadırda yaşamlarını sürdüren 60 yaşındaki Ögömör ile 50 yaşındaki karısı Oyuntsetseg Badam’a ulaşıldı. Güler yüzle karşıladıkları misafirlerine hemen yöreye özgü çeşitli yiyeceklerle ikramlarda bulunan Badam çifti, misafirperverliklerini ve güleryüzlerini ziyaret boyunca göstermekten hiç kaçınmadı. Ögömör Badam, bozkırın ortasında yaşamanın zor olduğunu, yıllardır bu şekilde yaşadıkları için artık alıştıklarını söyledi. Hayvancılıkla uğraştıklarını ifade eden Badam, hemen hemen her yıl otlak ve suyun durumuna göre yer değiştirdiklerini bildirdi. Sabah 6’da kalktıklarını ve günde kilometrelerce yürüdüklerini anlatan Badam, “30 yıl önce evlendiğim eşimle mutlu bir hayat sürüyoruz. Sevgimizle soğukları ve olumsuzlukları pek sorun etmiyoruz. 5 çocuğumuz var. Zor şartlarda da olsa 3’ünü okutarak öğretmen olmasını sağladık” diye konuştu. Başka bir aile olan Bat Ochir, eşi Mandakh, çocukları Yancinlam ile 5 yaşındaki Bikhelig Janchiv de çadırlarında mutlu bir yaşam sürüyor. Baba Bat Ochir Janchiv, zor hayat şartlarında ailesiyle hayatın güzelliklerini paylaşmaya çalıştıklarını kaydetti. (aa)
kıl çadırlar

Kıl Çadırda Yaşamak Nasıl

Muş’ta, hayvancılık yaparak geçimlerini sağlayan ve yaz mevsimini yaylalarda geçiren vatandaşlar, yıllardan beri kullanılan kıl çadırlara büyük rağbet gösteriyor. Yaylaya çıkan vatandaşlar tarafından barınma amaçlı olarak kullanılan kıl çadırlar halen revaçta. Keçi kılından yapılan, yağmur, sıcak ve soğuk geçirmeme özelliğine sahip kıl çadırlar, yaylacıların en önemli barınağı.

Hayvancılık yaptıkları için yaz mevsimini yaylalarda geçirmek zorunda kalan vatandaşlar kıl çadırların oldukça kullanışlı olduğunu belirterek, yaylacılar için kıl çadırın önemli olduğunu vurguladılar. Muş’a geçmiş yıllara oranla daha fazla yaylacının gelmesinin ardından yaylalarda güzel görüntüler oluşturan kıl çadırların yaylacılar için vazgeçilmez bur unsur olduğu belirtildi. Yılın yaklaşık 3 ayını yaylalarda geçirdiklerini söyleyen Murat Çelik isimli vatandaş, “Kıl çadır normal çadırlara oranla çok özelliklidir. Kıl çadır soğuğu ve sıcağı geçirmeme özelliğine sahip olmakla birlikte sıcak yaz günlerinde oldukça serin tutma özelliği de taşımaktadır. Keçi kılından yapılan kıl çadırlar yaylacılar için oldukça önemlidir. Kıl çadır uzun ömürlü olmakla birlikte yağmuru da geçirmemektedir” diye konuştular.
kıl çadırlar

Kıl Çadırda Yaşamak

Telefon, internet gibi teknolojiden faydalanmayan Yörükler, dağların bağrında tamamiyle doğal bir yaşam sürdürüyor. Yörüklerin devam eden en eski geleneği ise kıl çadırda yaşamak 
Ömürlerini dağlarda yaşayarak geçiren ve günümüzde neredeyse yok olma derecesine gelen Yörükler, geçimlerini keçi besleyerek sağlıyor.
Yörükleri dağların çetin şartlarına karşı koruyan en önemli şey ise kaldıkları çadırlar. Ahmetli Köyü’nden olan ve yıllardır dağlarda yaşayan Hasan Halil Şınık kardeşler, keçilerden elde ettikleri kıl ile barındıkları çadırları yapıyorlar. Keçilerin kılından örülen çadırların en büyük özelliği ise kışın sıcak, yazın serin ve yağmur, rüzgar geçirmiyor olması. 
TEK GEÇİM KAYNAKLARI KEÇİ
Torbalı’nın son Yörüklerinden Hasan ve Halil Şınık kardeşler, yaklaşık 20 yıldır Sağlık Köyü Mevkii’nde dağlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. Telefon, internet gibi teknolojiden faydalanmayan Yörük ailesi, dağların bağrında tamamiyle doğal bir yaşam sürdürüyor. Tek geçim kaynağı kara keçi besiciliği olan aile toplam 10 nüfusa sahip. Eğitim çağına gelen çocuklar şehirlerde olan akrabaların yanına verilerek eğitimleri görmesi sağlanıyor. Ailenin tek geçim kaynağı ise besledikleri kara keçiler. Keçilerin et ve sütünün yanı sıra ayrıca kılı da çok önemli. Keçilerden elde ettikleri kıllar ile Yörükler barındıkları çadırları yapıyorlar. Bu çadırların diğer sıradan çadırlardan birçok özelliği bulunuyor. 
YAZIN SERİN, KIŞIN SICAK
 Yapılan bu çadırların ise bir çok özelliği bulunuyor. Çadırın kapısı kesinlikle sağ tarafta oluyor. İnanışa göre: Sağ uğur, Sağ selamet, sağ berekettir Türk toplumunda. Çadır yapısı ve kuruluşu itibariyle içerisine kesinlikle su almaz en şiddetli yağmur bile üzerinden kayarak akar gider. Ve yine Yörük çadırı yapısı itibariyle içine çocuklar için beşik kurulabilen tek yapı. Ayrıca Yörük çadırı kışın sıcak yazın ise çok serin olur. Çadırın dikimini kadınların yaptığını dile getiren aile reisi Halil Şınık: “Çadır tamamiyle keçi kılındandır. Yapımını kadınlar yapar. Çadırın içerisinde ateş yakıldığında bile duman hemen dışarı çıkar ve kesinlikle içerde bulunan insan dumandan etkilenmez. Bizim dağlarda uzun süre barına bildiğimizin sebeplerinden biri de çadırımızdır” dedi.

Bizi Arayın