Yörükler Toroslarda Kıl Keçilerinin Kıllarını Çadır Yapıyor

Toroslarda kıl keçi yetiştiricileri, kıl kesim çalışmalarına başladı.

Toroslarda kıl keçi yetiştiricileri, kıl kesim çalışmalarına başladı. İbradı Kıl Keçi Yetiştirme Kooperatifi Başkanı Mustafa Karagöz, Kurban Bayramı’na 3 ay kala kıl keçisi kesim çalışmalarının başladığını söyledi. Bir ay içinde Toroslarda 20 bin kıl keçisine kıl kesimi yapacaklarını ifade etti. Kıl keçisi tüylerinin Yörük çadırı, aba ve hediyelik heybe yapımında kullanıldığını belirten Karagöz, kesilen kılların su ile temizlendikten sonra çuvallara istiflendiklerini ifade etti.

Kıl kesiminin kıl keçilerinin genel temizliği olduğunu belirten Karagöz, kıl kesimiyle birlikte keçilerin rahatladığını kaydetti. Karagöz, “Toroslarda kıl keçisi kıl kesimi Kurban Bayramı’ndan 3 ay önce başlıyor. Yılda bir defa kıl kesimi keçiyi rahatlatıyor. Kıl üzerinde hayvanın derisine zarar veren ve canını yakan dikenler temizlenmiş oluyor. ” dedi.

Kıl keçi yetiştiricisi Ramazan Aygün, 15 gün içinde 70 kıl keçisini traş ettiğini ifade etti. Aygün, kestikleri kılları temizledikten sonra önümüzdeki yıl Dumanlı Yaylası’nda Yörük Çadırı kurması için kullanacaklarını söyledi. 
Kıl Çadırları gittikçe artan şöhreti ile hem yurtiçinde hem de yurtdışında talep görmeye devam edecek görünüyor.

kaynak: http://yenisafak.com.tr

Toroslar’a tarihî göç yeniden hayat buldu

Kepez Belediyesi ve Antalya Yörükler Derneği, temsili göç etkinliği ile yerleşik hayata geçen Yörüklerin, yayla göçü özlemini giderdi. Yörük kültürünü yaşatmak amacıyla Kepez Belediyesi ve Antalya Yörükler Derneği,Varsak bölgesinde tarihi göç yolunda bulunan iki sarnıcın arasında temsili olarak geleneksel yayla göçü düzenledi. Yörüklerin, yüzyıllar boyunca Toroslara mayıs ayında yaptığı yayla göçü, temsili olarak canlandırıldı. Bu yıl ilki gerçekleştirilen Yörük göçü, Kepez Belediyesi’nin çevre düzenlemesini yaptığı Akkuyu ve Hacı Mestan Sarnıcı arasındaki tarihi göç yolu güzergâhında yapıldı. Deve katarları, koyun- keçi sürüleri, kıl çadırları ve geleneksel kıyafetler içerisindeki Yörüklerin yer aldığı göç şöleniyle, Varsak obasından Toroslar’a yapılan tarihi göç yeniden hayat buldu.
Göç şölenine; Kepez Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Yörükler Derneği Başkanı Abdullah Duman ve Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen yüzlerce Yörük katıldı. Siyah kasket ve poşu takan Özyiğit ve Tütüncü, Akkuyu Sarnıcı’nın yanında kurulan çadırda Yörüklerle sohbet etti. Tütüncü, Akkuyu Sarnıcı’nda yaptıkları çevre düzenlemesi çalışmasıyla ilgili olarak Kaymakam Özyiğit’e bilgi verdi.Yörüklerin, söktükleri çadırlardaki eşyalarını, toplayıp deve katarlarına yüklemesi ve yapılan duanın ardından tarihî göç başladı. Protokol ve bine yakın Yörük’ün, at, koyun, keçi, deve ile birlikte gerçekleştirdiği temsili göç yürüyüşü, eski Varsak Belediye binası karşısındaki Hacı Mestan Sarnıcı’nda sona erdi. Burada çadırda dinlenen protokol üyelerine ayran ve gözleme ikram edilmesinden sonra Yörük geleneklerine uygun şekilde düğün merasimi yapıldı. Kız istemenin ardından sarnıcın yanındaki kız evi çadırından alınan gelin, at üzerinde damat evinin olduğu çadıra getirildi. Kepez Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit de etkinlikte yaptığı konuşmada, göçü; yaylaya, serinliğe ve mutluluğa doğru yürüyüş olarak tanımladı. Türk, Yörük ve Türkmen kültürünün ev üzerine inşa edildiğinin altını çizen Özyiğit, “Çadır bizim için kutsaldır. Türk aile yapısının temeli evdir, yuvadır.” dedi. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de, gelecek kuşakların kendi medeniyetlerinin özü olan Yörük-Türkmen kültürünü bilmeleri amacıyla göç etkinliğinin ilkini gerçekleştirdiklerini söyledi. Göç etkinliğini önemsediklerine değinen Başkan Tütüncü, “Anadolu Türklüğünün özünü Yörüklük oluşturmaktadır. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar olan yürüyüşümüzde Yörük ve Türkmen kültürünü, yörük obaları vasıtasıyla dünyanın değişik coğrafyalarına anlattık. Kendi kültüründen, medeniyetinden uzaklaşan bir nesil yetişiyor! Çocuklarımıza, bizden sonraki kuşaklara Yörük- Türkmen kültürünün anlatıldığı, geleneklerimizin yaşatıldığı buluşmalara, festivallere ihtiyacımız var.” diye konuştu.
9 SARNIÇ İHYA EDİLİYOR
Yörük kültürünün yaşatılmasına yönelik çalışmalar yaptıklarının altını çizen Tütüncü, Barış Mahallesi’nde, yıllarca yapılamayan Yörük Kültür Parkı’nın inşasını tamamladıklarının müjdesini verdi. Tütüncü, önümüzdeki günlerde Antalya Yörükler Derneği’ne tahis edecekleri park ile Yörüklerin güzel bir kültürel tesise kavuşacağını kaydetti.  Yörüklerin, yaylaklarına ve kışlıklarına göç ederken su ihtiyaçlarını karşıladığı ve Anadolu Selçuklular ve Osman Devleti döneminde inşa edilen ilçedeki 9 adet sarnıçta çevre düzenlemesi çalışması başlattıklarını hatırlatan BaşkanTütüncü, “Bu sarnıçların hali içler acısıydı. Atalarımız bu sarnıçları, bu göç yollarını kullanan Yörükler-Türkmenler su içsinler, hayvanların su ihtiyaçlarını karşılasınlar diye yapmışlardı. İnancımıza göre en büyük hizmet, hayat kaynağı su ile insanları buluşturmaktır. İşte ecdadın torunları olarak, onlara hürmetimizin bir nişanesi olarak bu sarnıçları; onaralım, temizleyelim ve günyüzüne çıkarım istedik. Bu amaçlada sarnıçlarda çevre düzenlemesi çalışması başlattık” şeklinde konuştu.
HEDEF YÖRÜK FESTİVALİ
Kepez Belediye Başkanı Tütüncü, uluslararası bir kimlik kazanan Altın Portakal gibi, bu yıl birincisi düzenledikleri temsili Yörük göçünü, Türkiye’deki tüm Yörüklerin katılacağı bir festivale dönüştürmek istediklerini sözlerine ekledi. Antalya Yörükler Derneği Başkanı Abdullah Duman da Türkistan steplerinden Anadolu’ya, Avrupa’ya ve dünyanın değişik yerlerine, atlarıyla , keçileriyle, koyunlarıyla göç ederek dünya coğrafyasını İslamla, Türklükle ilmik ilmik dokuyan milletin evlatlarının, Varsak’ta geleneksel yürüyüşü sürdürdüğüne işaret etti. Duman, Başkan Tütüncü’ye, sarnıç ve Yörük kültür parkı çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Göç Başkanı Hasan Tez de, Yörüklerin yayla göçü kültürünü ve yaylaya göç ederken hangi hazırlıkları yaptıklarını anlattı. Yörüklerin, yerleşik hayata geçmesinin ardından kaybolmaya yüz tutan yayla göçünün canlandırıldığı şölen, Halk Ozanı Kerimoğlu İsmail’in Yörük türkülerini seslendirdiği konser ile sona erdi.

Yazının başlığı 2010 yılında yayınlanmış bir araştırma kitabının adı. Yakın zamanda geçti elime. Son haftalarda okuduğum en güzel kitaplardan biri. Kitap halk bilgesi Mehmet Doğana armağan kitap olarak hazırlanmış. Konusunda uzman halk kültürü araştırmacıları Erdemli ve Silifke çevresinde Yörük kültürünü a dan z ye kayda geçirmişler ve mükemmel bir eser kazandırmışlar kültür dünyamıza.

Kitabı okurken düşünmeden edemedim, bizim üniversitelerimiz, özellikle Selçuk Üniversitesi neden böyle bir eserin yayınlanmasına önderlik etmez? Diye. Aslında şaşırmamam gerek çünkü başta Selçuk Üniversitesi olmak üzere hepsi burnumuzun dibinde yaşayan alevi-bektaşi kültürüne sahip yurttaşlarımızı görmezden geliyorlar. Bunun için fazla uzağa gitmelerine de gerek yok, Mevlana müzesinin arkasındaki Yeni Mahalleyi bir dolaşmaları yeterli.

Göçer Yörükler, binlerce yıllık geleneklerini, göreneklerini, yaşamlarını fazla yozlaşmadan sürdürüyorlar. Göçer Yörükler üç ilimiz topraklarında yaşamlarını sürdürüyorlar, Mersin, Karaman ve Konya. Kış aylarını Akdeniz sahillerinde geçiren göçerler yaz aylarını Ermenek”ten Seydişehir”e uzanan geniş bir arazide yaylalarda geçiriyorlar. İskân olmak isteyen Yörüklerin de yerleşik hayatta tercih ettikleri illerin başında Karaman ve Konya geliyor. Bu yüzden hiçbir üniversitemizin “Bize ne göçerlerden “ deme şansları yok.

Birkaç yıl önce Erdemli yaylalarına çıkarak o yöredeki göçerlerin bazılarıyla tanışmıştım. Yaz gelince Bolkar dağlarına çıkıyorlardı, oralara davet etmişlerdi ama gitmek kısmet olmamıştı. Mehmet Doğan adına hazırlanan kitabı okurken gitmiş kadar oldum.

Mehmet Doğan bir halk bilgesi, 1938 yılında Silifke Ovacık köyünde doğmuş. Askerlik hizmetinden sonra Kargıpınarı”na yerleşmiş. Bakkallık yapmaya başlamış. Tam otuz yıl muhtarlık yapmış. Şiir ve öyküleri yayınlanmış. 1997 yılında Kargıpınarı Yöresel Kültür ve Sanat Derneği”ni kurmuş. Halen başkanlığını yürütüyor. Yörük kültürünü yaşatmak için elinden geleni yapıyor. Bunun için yörede tek olan Yörük müzesini kurmuş.

Kitapta onlarca makale ve şiir yer alıyor. Makalelerden bazıları ünlü araştırmacımız Ali Rıza Yalkına”a ait. Yazara ait Cenupta Türkmen Oymakları adlı kitap bu konuda yayınlanmış en değerli araştırma kitaplarından biri.

Toroslarda Yörükler adlı kitapta yer alan bazı makalelerin adlarını vermek bile kitabın değerini açıklamaya yeter sanırım.

Ali Rıza Yalkın “ Toroslarda Yörükler”, Ragıp Memişoğlu “Boynuinceli Türkmenleri”, Hilmi Dulkadir “İçel”de son Yörükler Sarıkeçililer”, Ahmet Yanar “Erdemli ve Silifke”de Yaylalar”, Prof.Dr. Faruk Sümer “ Türk Çadırları”, Esma Deveci “Kıçladır ve Keklik Üzerine”, Nevzat Öğer “Erdemli Yöresi Yörüklerinde İnanışlar”, Murat Arıcı “Yörükler Arasında Maniler”, Yörük Sözlüğü vb.

Kitaba emeği geçenleri, yayınlayan Kargıpınarı belediyesini kutluyorum. Kitapta yer alan Kadir Akara” ya ait Sunam şiirinden dizilerle bitirelim sözü.

Gök boncuk bağlamış atın başına,

Hasretlik karışmış gözün yaşına,

Top zülüfü salıvermiş döşüne,

Dönmüş yaz baharda güllere sunam.

Yörükler, Yeşil Ardıç Projesi ile Toroslar’a 5 bin turist çekecek

Yörükler, hazırladıkları Yeşil Ardıç Sağlıklı Yaşam Projesi kapsamında 2012 yılında 5 bin Alman ve İngiliz turiste Toroslar’da eko ve çiftlik evi turizmi yaptırmayı hedefliyor. Proje kapsamında Antalya’ya gelen Alman ve İngiliz turistler nisan, mayıs, …