Kıl Çadır İmalatçıları Ne Yapmaya Çalışıyor

Şimdi size bu sorunun cevabını ayrıntılı bir şekilde anlatmak isterim. Kıl çadır imalatı yapan firmalar tek bir şey yapmaya çalışıyor, belki size göre pek önemli değil ama, “kültürümüzü yaşatmaya” çalışıyorlar. Senelerdir atalarından aldıkları bilgi ve deneyim ile yeni nesil çadır sistemleri ile düzenleyerek sizlere sunmaya çalışıyorlar. Çoğu yörük kardeşimiz ve bazı duyarlı çevreler bu yeni nesil kıl çadır (yörük çadırı) yapımı ve kurulumundan rahatsız olabiliyor. Çünkü fabrika yapımı ürünlerin yörük çadırı adı altında sunulması pek hoş karşılanmıyor. 


yörük çadırı kafeBu konuda söylenecek pek söz yok gibi. Biz kıl çadır (yörük çadırı) imalatçıları olarak zaten el dokuması ürünleri de kullanmaya çalışıyoruz, talep olduğu takdirde el yapımı ürünleri üretip kurmaya çalışıyoruz. Ancak siz de hak verirsiniz ki el dokuması çadırlar istenilen vakitte hızlıca temin edilemiyor, bu da bir çok işletme için tercih sebebi olmuyor. Gönül ister ki el dokuması kıl çadırını çok daha fazla kişi tercih etsin ve bu sanat için harcanan emek değerini bulsun. Fabrikalar olduğu sürece el dokuması yapanların yeterince kazanamayacağı aşikar. 

Kıl çadır imalatçılarının yaptıkları, yapmaya çalıştıkları bu iş gün gelecek belki hiç talep görmeyecek bir hale gelecek. Biz en azından bu sanatı elimizden geldiği oranda sizlerle buluşturmak için uğraşıyoruz. Takdir siz değerli müşterilerimiz ve yörük kardeşlerimizin…

Kıl Çadır İmalatçıları

kıl çadır, kıl çadır imalatı

Çok eski çağlardan beri kıl çadır dokumasını ve kıldan çeşitli ürünlerin elde edilmesini bir meslek haline getirmiş insanlar var ülkemizde. Keçi deyip geçmeden özenle bu hayvanın her şeyinden yararlanmasını bilmiş bizim insanımız. Derisinden, sütünden, etinden, kılından, tiftiğinden, gübresinden…
Daha çok Ege bölgesinde yoğunlaşmış kıldan çadır üretimi ve tiftik ayrıştırılması. Şu anda Nazilli ve Uşak bölgelerinde sürekli olarak kıl çadır üretimi yapılmaktadır. Bu üretilen ürünler Arabistan başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışında değişik amaçlarla kullanılmaktadır. Eskiden daha çok barınma ihtiyacını karşılamak için kullanılan kıl çadırlar günümüzde artık dekorasyon ve turizm amaçlı kullanılmaktadır. Bu değerli ürün her zaman için ilgisini ve önemini artırmayı bilmiş. Çoğu meslektaşımıza da bir gelir kaynağı olmuştur.

kıl çadırlar

Kaybolmaya yüz tutan ata mesleği: Mutaflık

Mesut Özdemir, yörük çadırı imalatçısı. Kaybolmaya yüz tutan bir mesleği canlı tutuyor. Eskiden barınma ihtiyacı için yapılan çadırlar, şimdi turistik yerlerde, kafelerde, yol kenarlarında otantik bir görüntü için kullanılıyor. 

 
Güneş şimdi tam tepede, saat on ikiyi biraz geçmiş. Yol kenarında, bu sıcağın altında ne işimiz var diye düşünürken karşılaştığımız tablo garip. Uçsuz bucaksız gibi görünen geniş bir alanda güneşin altında parıldayan ne ayçiçeği ne de buğday başakları. Aydın’ın Nazilli ilçesindeyiz. Yere serilmiş halde dikkatimizi çeken siyah, beyaz, gri şeyler bildiğimiz keçi kılı. Yanındaki koca bina ise Yörük çadırı fabrikası. İşletmenin sahibi Mesut Özdemir, 53 yaşında. Aslında jeoloji mühendisi ama yirmi beş yaşından beri bu işi yapıyor. Üniversiteyi bitirip evine döndüğünde babası felçli, hasta yatağında karşılamış onu. Mezuniyet sevincini bile yaşayamamış. Babası Mutaf Ahmet Özdemir, elden ayaktan düşünce yarım kalan işleri toparlamak için kolları sıvamış. Bozdoğan ilçesinin Dutağaç köyünde çadır imalatı yapmış yıllarca. Bir yandan da felçli babasıyla ilgilenmiş. Hareket edebilmesine yardımcı olmak için ara sıra atölyeye getirip götürmüş. Babası vefat edince de Nazilli’de bir çadır imalathanesi açmaya karar vermiş. Mutaflığın, kaybolmaya yüz tutan eski bir meslek olduğunu söylüyor Mesut Bey. O dönemde keçi kılından at torbası, at çulu, gebre (tımar kesesi) yapılırmış. Gelinlere bile süslü gelin çulu hazırlanırmış. Keçi kılı, değerini o zamandan beri kaybetmemiş. Bundan asırlar önce göçebe hayatı yaşayan Yörükler, hava şartları uygun yerlere çadır kurarlarmış. Kulübe şeklinde çadırdan bir evde yaşar, evin yanı başındaki çadırda da hayvanlarına bakarlarmış. Yerleşik hayata geçene kadar el emeğiyle hazırladıkları çadırlarda yaşamışlar. Yörük çadırı deyip geçmeyin, bir çadır yapmak oldukça zahmetli. Mesut Bey’in doğup büyüdüğü Dutağaç köyü, Olukbaşı ve Kızılcaköy’de köylüler yıllarca emek vermiş çadırlara. Şimdiki gibi makineler yokmuş tabii, çadırlar el tezgâhlarında yapılırmış eskiden.
 
Çadır gölgesinde bir çay içseydik…
Mutaflık (keçi kılından çul dokuma) mesleği ne vakte kadar devam eder bilinmez ama Yörük çadırı yıllara meydan okuyacak gibi görünüyor. Turistik mekânlarda, fuarlarda, sergilerde, kafelerde, şark köşelerinde, dinlenme tesislerinde, geniş alanların çatı kaplamasında ve daha pek çok yerde kullanılıyor. Bir de gözleme evleri var. Bazen yol kenarlarında bazen de mesire alanlarında rastlamak mümkün. Çadırın serin gölgesinde gözleme eşliğinde çay keyfine diyecek yok.
Bizim keçi yurtdışına gelin oldu ,
Keçi kılı, havayı ve suyu içine geçirmiyor. Çadırın içi soğuk havada sıcak, sıcak havada ise serin kalabiliyor. Yağmur suları da çadırın üzerinden kayarak akıp gidiyor. Sert dokusu battığı için böcekler de yaklaşamıyor. Yani içeriyi kötü hava şartlarına ve haşerata karşı muhafaza ediyor. Artık çok fazla göçebe hayat yaşayan kalmadı. Yörük çadırları şimdi nostalji diye yapılıyor. Mesut Özdemir, Türkiye’de keçi kılından yapılan çadırların yurtdışında da ilgi gördüğünü ifade ediyor. Mesela Suudi Arabistan, eskiden buradan ham kıl alıp Suriyelilere verirmiş dokumaları için. Kendi ülkelerinde, Kuveyt’te, Arabistan’da, Ürdün’de satarlarmış. Sonraları Türkiye’de Yörükler ve Suriye’de çölde yaşayanlara özel üretim yapılmış. Mesut Bey’in fabrikasında sabahtan akşama kadar yarısı erkek, yarısı kadın 70 kişi çalışıyor. Erkekler dokuma tezgâhları başında, kadınlar ise ip eğirme bölümünde emek veriyor. Fabrikada üretilen kıl çadırlarının yüzde doksanı Suudi Arabistan’a ihraç ediliyor. Anlaşılan o ki Türkiye’de az miktarda bulunduğu için çok değerli olan keçi kılına yurtdışında rağbet büyük.

Dipnot: Bu haber 24.06.2011 tarihli Zaman gazetesi Cuma ekinde yayınlanmıştır.
kıl çadırlar

KILÇADIR İMALATÇILARI ZORU BAŞARIYOR

Türkler, Orta Asya’da yaşadıkları tarihin en eski dönemlerinden bu yana binlerce yıldır çadırlarıyla bilinirler. Bu konuda pek çok araştırmaya da konu olan Türk çadırları, su geçirmez oluşları, ısı yalıtımı ve eskimemesi gibi pek çok özellikleriyle dünya bilim literatürüne geçmiş ve araştırmacıların merak konusu olmuş durumda.
Özellikle Osmanlı’nın en görkemli yıllarında padişahların sefere çıktıklarında kullandıkları devasa otağlarla Avrupalıların hayranlığını kazanan kıl çadırlar, son yıllarda Aydın’da yeni bir geçim kaynağı oldu.
Anadolu’nun yaylalarında olduğu gibi Aydın yaylalarında da yaşayan Yörük kültürü ve geleneği, kıl çadır sanatının günümüze kadar yaşamasını sağlamış. Son yıllarda yeniden popüler hale gelmesini ise hem turizme, hem de yöresel toplu etkinliklerin artmasına borçlu.
Aydın’ın özellikle dağ köylerinde yaşayan köylüler için geçim kaynağı olan bu çadırlar, geleneksel olarak keçi kılından dokunuyor. Turizmin yoğun olmadığı illerde çeşitli belediyelerin, derneklerin, cemiyet ve toplulukların iftar çadırı, festival çadırı, ikram çadırı gibi kullanım amaçlarıyla sipariş ettiği bu çadırlar, turistik bölgelerde ise otel ve tatil köyleri gibi tesisler tarafından turistlerin ağırlanması için sipariş ediliyor.

Ayrıca gözleme, börek ve ev yemeği gibi yöresel tatların satıldığı küçük konaklama tesislerinin de mekan olarak tercih ettiği bu çadırlar, yol üstü atıştırma mekanları için hesaplı ve nostaljik bir seçenek haline gelmiş durumda.

Sipariş üzerine Aydın’ın dağ köylerinde üretilerek Türkiye’nin dört bir yanına götürülerek kurulan bu çadırlar, çok çeşitli şekil ve boyutlarda olabiliyor.
Ölmeye yüz tuttuğu bir sırada yeniden yaygınlaşarak geçim kaynağı olan kıl çadır geleneği, bu kültürel değerin yaşatılması açısından da büyük bir şans. Böylece Aydın ili gıda ve tarım ürünleri üreten bir il olmanın yanında, binlerce yıllık Yörük kültürünün bir parçası olan ve Orta Asya’dan bu yana Türklerle özdeşleşen kıl çadırları üreten ve bu üretimi yaygınlaştırmayı başaran sayılı illerden birisi olmuş görünüyor.

Bizi Arayın